İş Stresi
İş stresi hepimizin ara ara hissettiği şey değil mi? Ekonomik alandaki belirsizlikler, rekabet, işveren ve çalışanlar üzerinde baskı yaratmaktadır. Ekonomik krizlerin yaşanması satın alma gücünü etkilemekte, yatırımı azaltmakta, şirketlerde küçülme, işten çıkarmalarda artmaya yol açmaktadır. Ekonomik koşulların ağırlığı ve rekabetin artmış olması, işveren ve çalışanlar açısından zorlayıcı olmakta ve gelecek kaygısını arttırmakta. Günün büyük bölümünün iş yerinde geçmesi ve iş sorunlarının günlük yaşama yansımasına sebep olmaktadır.
İş yerinde mekan sorunları, yeterli aydınlatmanın olmaması, işyerinin kötü fiziki şartları, iş tanımının belirsiz olması, zaman baskısı altında çalışmak, aşırı sorumluluk – az yetki, ast- üst çatışmaları, suçlayıcı- savunucu iletişim tarzı, davranış özellikleri ile yapılan işin uymaması (çekingen davranış özellikleri gösteren birinin grup lideri olması gibi) gibi faktörler de olumsuz etkiler arasındadır. İşyerinde stres, uygun yönetilemezse, verimin düşmesine, iş devamsızlığına, iş kazalarına, sağlık sorunlarının artmasına yol açmaktadır.
İşyerinde stres ile baş etmede, çalışanlara sosyal destek sağlamak iş verimliliği açısından oldukça önemlidir.
STRES YÖNETİMİ
Stres yönetimini öğrenmeliyiz. Stresi yönetebilmenin çeşitli unsurları vardır. Yönetilemeyen stres için mutlaka deneyimli bir psikoloğa görünmenizde fayda vardır. Günlük yaşam ve iş stresi ile baş etmeye çalışırken, dikkat edersek yararlanacağımız hususları şöyle sıralayabiliriz :
- Yaşamın değişim hızını azaltmak,
- Ani kararlar almaktan kaçınmak,
- Problem çözme becerilerinin geliştirilmesi,
- Kısaca özetlersek problemi tespit etmek,
- Probleme kendi katkımızı fark etmek,
- Çözüm için seçenekleri belirlemek ve her bir seçeneğin avantaj ve dezavantajlarını değerlendirmek,
Uygun seçenek konusunda eyleme geçmek konusunda becerimizi artırmak yarar sağlar.
- Yakın çevreden destek istemek, benzer sorunları yaşayan kişilerin tecrübelerinden yararlanmak,
- Olaylara bakış açımızı değiştirmek, kendimizi ve diğerlerini suçlamak, savunmaya itmek yerine anlamaya odaklanmak, olaylara “tehdit” olarak değil, “yetenekleri sınama” olarak bakabilmek,
- “Ya hep ya hiç tarzı” bakış açısı yerine esnek olabilmek.( İş başarısı her zaman kazanmak, işi büyütmek anlamına gelmez. Ekonomik kriz dönemlerinde, küçülmek, yatırımları yavaşlatmak da uygun baş etme yöntemi olabilir).
- İş ya da günlük yaşam problemlerini sürekli düşünmek, daha kolay çözüm sağlamaz. Probleme odaklanmaya ara vermek. İyi gelecek bir aktiviteye bir süre yönelmek( Gevşemek, yürüyüş yapmak, bir arkadaşı aramak, müzik dinlemek gibi),
- Kişilerarası ilişkileri “ben kazanayım – sen kaybet” şekline dönüştürmemek, kişiden ziyade soruna odaklanabilmek,
- Kişiliği eleştirme yerine davranışın etkilerine odaklanmak.
- Kafein alımını azaltmak, geç saatlerde çay, kahve, kola içmemek ( Kafein adrenalin salınımını tetiklediği için fazla kullanımı stres tepkilerine yol açabilir).
- Uykuyu düzenlemek. Yatmadan yarım saat önceden kendinizi gevşetin ve bu hissi yatağınızda da devam ettirmeye çalışın. Uyuyamadığınızda, sürekli oradan oraya dönerek yatakta vakit geçirmeyin, 20 dk. kadar uyuyamadıysanız kalkın, uykunuz gelene kadar rahatlatıcı bir şeyler okuyabilirsiniz. Uyku bekleyerek gelmez, uyumak için kendinizi zorlamayın.
- Zamanı iyi kullanmak. Zor ve sevimsiz işlere günün ilk saatlerinde yer vermek. Zihninizde taşımak yerine, işi halledip kurtulmak. Yapılacakları yazılı hale getirmek. Gerekirse iş paylaşımı yapmak.
- Sevilen kişilere, aileye zaman ayırabilmek.
- Dinlenme ve tatil zamanlarından yararlanmak.
- Kaygı yaşarken nefes alışımız hızlanır, düzensizleşir. Bu sebeple derin, yavaş nefes almak gevşetici etki sağlar.
- Düzenli yapılan gevşeme egzersizi kas gerilimini azaltır. Stresli durumlarda daha düşük düzeyde tepki vermemizi sağlar.
Haydi şimdi rahatlatıcı bir müzik açın ve biraz nefes egzersizi yapın, herkesin biraz gevşemeye ve rahatlamaya hakkı vardır. Kaynak: https://madalyonklinik.com/blog/stres-icin-oneriler