Çalışan Bağlılığını Artırmak ve Sürdürmek İçin Yöneticilere Düşen Roller
Tüm dünyada her yıl tekrar tekrar yapılan bağlılık araştırmalarına göre çalışanların ortalama %80’inin organizasyonları ile aralarında sağlıklı bir bağ olmadığını görüyoruz. Bu durum karşısında işverenler ve yöneticiler şirketleri içerisinde çalışan bağlılığını artırmak ve sürdürmek için neler yapabileceklerini sık sık araştırıyorlar. Bu yazıda çalışan bağlılığını artırmak ve sürdürmek için yöneticilere hangi roller düştüğünü keşfedeceksiniz. Ek olarak bağlı ve bağsız çalışanların davranışları ile ilgili örnekler bulacaksınız. Gelin çalışan bağlılığını, kurum içerisinde nasıl anlayabileceğimiz ile başlayalım.
Bir Çalışanın Bağlı Olup Olmadığını Nasıl Anlarız?
Çalışan bağlılığı farklı tanımlamalar ile ifade edilmekle beraber bir bireyin organizasyona olan bağlılığını, gösterdiği olumlu davranışlar aracılığı ile fark edebilirsiniz. Çalışanın iş yeri ile duygusal bir bağ kurduğunu gösteren cümleler kurması, sahiplendiğini gösteren cümleler kurması, işe hevesli katılımı, şirket başarısında pay sahibi olma isteği ile beklenenin ötesinde katkı sunması, bireysel başarısının ötesinde ekip olarak hatta organizasyon olarak başarılı olmak için efor sarf etmesi gibi durumlar aracılığı ile kişinin çalışan bağlılığının var olduğunu gözlemleyebilirsiniz.
Bağlılık ile ilişkili olarak eski bir askerin söylediği şu sözleri okuyunca çok şaşırmıştım, sonra da hak vermiştim. “Bir askerin, belirsiz bir düşman karşısındaki en tehlikeli anlarda dahi yoluna devam etmesi %100 yaptığı işe olan bağlılığından gelir.” Şaşırtıcı değil mi?
Hiç bu açıdan düşünmemiştim. Peki bir askerin bağlılığının bu kadar yüksek olmasını sağlayan şey nedir? Sonunda kazanacağı para için o görevi aldığını ve para sayesinde bağlılığının bu kadar yüksek olduğunu düşünebilir miyiz? Sanmıyorum. Refah seviyesi yüksek bir hayata sahip olmak için yaptığını düşünürsek, o da pek değil. Çünkü o hayatı yaşayabileceği, özgür bir vakti olmayabilir. Peki bir askeri görevine bu kadar bağlayan şey nedir?
Buradaki en önemli bağlayıcı güç, ANLAM’dan geliyor. Askerin kendi görevine yüklediği anlamdan. Gösterdiği efor ve performans karşısında, sahip olacakları zafer ile vatanına sunacağı özgürlüğün yaratıcılarından biri olma durumu, o asker için görevini anlamlı kılıyor.
Bizler tabi ki günlük hayatımızda iş ortamında bir düşmanla savaşmıyoruz ve çoğu zaman hayatımızı tehlikeye sokacak bir durumla da karşılaşmıyoruz bununla beraber zorluklar ve belirsizlikler neredeyse hepimizin iş yaşamında mevcuttur. Zor zamanlarda, belirsiz durumlarda, bir çalışanın içinden çalışmak gelmiyorsa hatta çözüm üretip ilerlemek yerine geri adım atmak geliyorsa maalesef orada bağlılıktan bahsedemeyiz.
Çalışan Bağlılığının Zayıf Olması
Çalışma koşullarının gayet iyi olabileceği bir organizasyonda olduğunuzu varsayalım.
- Bir çalışanınız ya da bir ekip arkadaşınız sık sık çeşitli mazeretlerle izin talep ediyor mu?
- Birileri, verilen görevi çok düşünmeden, ne bir eksik ne bir fazla sadece yapıyor mu? İfade etmek istediğim, gerçekten sadece ama sadece söyleneni mi yapıyor?
- Bir iş istenen sonuçlara ulaşmadığında, çözüm odaklı düşünmek yerine mazeretlerin ve suçlamaların havada uçuştuğu oluyor mu?
Eğer ekip arkadaşlarınızda ya da çalışanlarınızda sık sık bu davranışları görüyorsanız DİKKAT EDİN!
Çalışan Bağlılığını Artırmak için İK’lara ve Yöneticilere Düşen Roller
Çalışan bağlılığının geliştirilmesi ve sürdürülmesi organizasyonun başarısı adına oldukça önemlidir.Organizasyonlarda çalışan bağlılığını oluşturmak ve geliştirmek için yapabileceğiniz çok sayıda uygulama vardır. Bu konu öncelikli olarak, şirket yöneticilerinin, İnsan kaynakları yöneticilerinin, liderlerin sorumluluğundadır. Tek başına bir çalışandan bağlı olmasını ya da bağlılığını artmasını beklemek anlamlı bir beklenti değildir.
Çalışan yolculuğu; kurumsal iletişim modeli, çalışan bağlılığı, organizasyon kültürü, yönetim anlayışının güven ve saygı üzerine kurulu olması gibi oldukça önemli faktörlerden etkilenmektedir. Bu durumda doğru bir stratejinin oluşturulması ve başarılı olunması için insan kaynakları profesyonellerine ve diğer yöneticilere bazı roller düşmektedir. Yöneticiler, doğru yöntemler belirleyerek organizasyonun büyümesini ve sürdürülebilirliğini sağlamalıdır. Bunun için İK profesyonellerinin de gereken beceri ve yeteneklere sahip potansiyel çalışanların organizasyona çekilmesi ve kazanılan çalışanların kalması için yeni politikalar geliştirmesi gerekmektedir.
İş gücü düşünüldüğünde, hem çekici hem de koruyucu olması gereken bu uygulamanın mimarı olan insan kaynakları profesyonelleri ölçme ve değerlendirme süreçlerini de başarılı bir şekilde yönetmelidir.
Çalışan yolculuğu sırasında bağlılığı artırmak için yöneticiler nelere dikkat etmelidir?
– Saygı ve güvene dayanan bir çalışan-yönetici ilişkisi geliştirmelidir.
– Çalışanların işlerini yapabilmesi için doğru ekipman ve donanıma sahip olduğundan emin olmalıdır.
– Organizasyonun misyonunun ve vizyonunun doğru bir şekilde aktarılmasına özen gösterilmelidir.
– Ek olarak yöneticiler tarafından; çalışanlara verilen görevlerin artırılması ve sorumluluk duygusunun aşılanması, eğitim aracılığı ile çalışanların gelişimlerine katkı sağlamak, stratejik karar verme süreçlerine çalışanı dahil edilmek gibi yaklaşımların benimsenmesi, çalışan bağlılığının artırılmasına yardımcı olmaktadır.
Çalışan Bağlılığı Nasıl Sürdürülür?
Şirket içerisinde çalışan bağlılığı kültürünü sürdürülebilir bir şekilde devam ettirebilmeleri adına, liderlerin ve yöneticilerin yapabilecekleri uygulamalara bir göz atalım.
1. Geçmiş yıllara bakış ve analiz
Önceki yıllarda yapılan uygulamalar analiz edilerek, sonuçları incelenerek ve yeni seçenekler değerlendirilerek gelecek için planlanan uygulamalara bütçe ayrılmalıdır.
2. Zorlayıcı durumlar dahi ölçülebilir sonuçlar elde etmek
Zorlayıcı senaryolar dahilinde dahi çalışanlara nasıl yatırım yapılacağı, bundan nasıl ölçülebilir sonuçlar elde edileceği araştırılmalıdır.
3. Olumsuz tecrübeler mercek altına alınmalı ve yeniden tasarlanmalı
Olumsuz sonuçlar göz ardı edilmemelidir. Geçmişte özellikle olumsuz bir olay yaşanmışsa tekrar benzer bir durumla karşı karşıya kalmamak adına çalışan deneyimi mercek altına alınmalı ve gerekiyorsa süreç yeniden tasarlanmalıdır. Yaşanan kötü bir durumun, diğer çalışanlar üstündeki olumsuz etkisini en aza indirmek için de çalışanların bağlılığını güçlendirecek uygulamaları gündeme getirilmelidir.
4. Rakamlar doğruyu söyler, çalışan bağlılığı anketi uygulayın
Organizasyonunuzun ve çalışanlarınızın gerçekten neye ihtiyacı olduğunu verilere dayalı olarak ortaya çıkarın. Verileri değerlendirdikten sonra hangi alana yatırım yapacağınıza karar verin. Organizasyonun bağlılığını öngörebilmek ve gerekli alanları geliştirmek için yıllık olarak çalışan bağlılığı anketleri uygulayın. Yapılan bu ankette; kar, performans, kalite, memnuniyet ve sadakat gibi temel fonksiyonları içeren anketler de ekleyebilirsiniz.
5. Bağlılık kültürü inşa etmek
Bağlılığın, organizasyon için olan değeri yöneticiler tarafından vurgulanmalıdır. Unutmayın öncü olan sizlersiniz. Siz bir yönetici olarak ya da bir lider olarak davranışlarınız ile bağlılığınızı yansıtabildiğiniz takdirde ekibinizdeki bağlılık da güçlenecektir.
Tüm organizasyonun ya da belirli bir ekibinin çalışan bağlılığını ölçerek, gelişime açık alanlarınızı görebilir ve bir koç eşliğinde güçlendirici uygulamalar yaparak eskisinden daha sağlam ve güçlü bir ekibe sahip olabilirsiniz. Şirketinizin başarısını ve kârlılığını etkileyen en büyük faktörün ekipleriniz ve onların performansları olduğunu unutmayın. Çalışanlarınızın bağlılığı konusunda endişeleriniz varsa, hiç vakit kaybetmeyin. Çalışan bağlılığını artırmak için atacağınız ilk adım var olan durumu verilerle ortaya çıkarmaktır. Şimdi şirketinize özel çalışan bağlılığı anketi oluşturmak için ücretsiz başvurunuzu yapın.
Buraya tıklayarak Ücretsiz Çalışan Bağlılığı Anketi başvurunuzu şimdi oluşturun.